Türkiye’nin
en büyük sorunlarından birisi mesleksizlik diye birkaç kez söylemiştim. Bu
mesleksizliğin başımıza ne işler açtığını göremiyoruz maalesef ve daha dün sırf
bu yüzden 8 tane şehit verildi. Klişe tanımıyla daha ömrünün baharında olan 8
tane delikanlı, ehliyetsiz oldukları için öldü, öldürüldü. Konunun ehliyetle,
meslekle ne ilgisi var demeyin sakın. Terörist öldürmek ve teröristle mücadele
etmek, genel manasıyla askerlik bir meslektir ve o mesleği ehliyetiniz olmadan
yaparsanız kaçınılmaz sona doğru ilerliyorsunuz demektir.
Türkiye’nin
kaç yıldır PKK ile mücadele ettiği, kaç tane vatandaşını bu mücadele esnasında
yitirdiğini söylememe gerek yok, ezberledik artık ve hatta kanıksadık bu
durumu. Eğer vatan sağ olacaksa ve bölünmeyecekse biz ölmeye devam edeceğiz
düsturu ile ehliyet, meslek falan umursamadan gidiyoruz bu yolda. Hamasi
nutuklar, milliyetçiliğin dip noktaları, kin ve nefretin büyük bir magandalıkla
dışa vurumu falan filan… Kimse sormuyor ehliyetin var mı diye, vatan
savunulurken ehliyet mi sorulur sanki! Ortada topyekûn bir savaş olsa bu
ehliyetsizlik halini anlayabilirim belki ama ortadaki bir terör örgütü ve onun
kanlı eylemleri kadar olağan bir şey. Terör örgütü sadece Türkiye’nin mücadele
ettiği bir şey değil, bazen kendimizi dünyalı diğerlerini uzaylı sanıp her şeyi
bir bizde var gibi değerlendiriyoruz ya, bu da bazen öyle sanılıyor. Oysa
İspanya, İngiltere, Fransa ve birçok ülkede de terör ve onu yapan örgütler
mevcut.
Mesele
terör örgütü ile nasıl mücadele ettiğiniz, bu mücadele için ehil olup
olmadığınız. Türkiye eğer yıllardır dillendirilen profesyonel ordu anlayışına geçebilseydi
yahut terörle mücadele için özel kuvvetler oluştursaydı bugün yaşadığımız
acılar olmayacak ve feryat figan etmeyecektik. İşte bu yüzden mesleksizlik ve
dolayısıyla ehliyetsizlik büyük problem! Terörle mücadele işini TSK yapıyor,
yıllar oldu Sedat Laçiner söylemişti; “yahu balyozla sinek mi avlanır” diye.
20-40 günlük eğitimden (o eğitimde ne kadar eğitim) geçen 19-20 yaşında
çocuklar ıssız dağlar ve bayırlarda hissiz teröristlerle nasıl mücadele edebilir
argümanını bir sürü insan farklı zamanlarda dillendirdi. Ama değişen hiçbir şey
olmadı! Profesyonel ordu kurulsun dedik diye vatan haini olduk! Maaşla askerlik
mi olur dediler sanki rütbeliler maaş almıyormuş gibi! Bakın sevgili dostlar
askerlik doğuştan gelen ve her Türk’ün içinde beliren mucizevi bir şey
değildir. Askerlik bir meslektir ve öğrenilen, eğitim süreçleri olan, bu
süreçlerin sonunda da ehliyeti alınan bir meslek!
Dağlıca’da
8 asker şehit oldu. PKK terör örgütünün eş zamanlı yaptığı saldırılara
mukavemet gösteremedi, bu saldırıların olacağının istihbaratını alamadı, istihbarat
aldıysa bile karşısında nasıl bir önlem alacağını bilemedi ve en nihayetinde
karakolun dibine kadar ağır silahlarla gelen teröristlerin açtığı ateşle
birlikte askerler şehit edildi. Kimse benden hamasi nutuk beklemesin, elbette
ölenlere rahmet dilemek, ailelerine sabır dilemek boynumuzun borcu ama “bunun
intikamı alınacak, hesabı sorulacak, kalleşler, hainler” demekle bir arpa boyu
yol alamayız. PKK bir terör örgütü ise mesleği icabı terör yapacaktır ve
anlaşılan o ki bu konuda PKK ehil bir hale gelmiştir. Kendi öz gücü yetmeyince
başka kuvvetlerden yararlanabilen, mesele Türkiye’ye zarar vermek olduğunda deyim
yerindeyse kimin kucağına oturduğunu önemsemeyen bir yapıdan bahsediyoruz.
Böyle bir yapı karşısında ehliyetsiz bir savunma anlayışının başarılı olmasını
beklemek saçmalıktır. Saçmalık değilse bile ehliyetsiz bir şoförün hasbelkader
araç kullanması ve eğer şanslı ise kaza yapmamasıdır. Peki, insan hayatını
ilgilendiren bir konu tesadüflere ve şansa bırakılabilir mi? Anlı şanlı ordumuz
vardı Ergenekon, Balyoz falan filan ile orduyu bu hale getirdiler savunmasına
kimse kalkmasın lütfen, terör 10 senelik bir mesele değil bunu hepimiz
biliyoruz! Ayrıca ismi geçen davalar ile tutuklananlar sahada teröristle
mücadele edenler değil bildiğimiz maaşlı devlet memurları ve sahada olan-ölen
maaşsız, zorunluluktan oraya gitmiş er!
Uzatmanın
manası yok. Kürtlerin temel hak ve özgürlükleri ile PKK’nın birbirinden farklı
şeyler olduğunu artık sağır sultan duymuş ve biliyor olmalı. PKK’nın en çok
Kürt halkına zarar verdiği de ortada. Terörü meslek haline getirmiş bir örgütün
Kürt halkına hak-özgürlük getirmekle bir ilgisi kalmamıştır. Eğer PKK terör
örgütü olmayı meslek olarak layıkıyla yapıyorsa sen de terörle mücadele örgütün
olan kolluk kuvvetlerini ehil hale getirecek ve yıllardır 3-5 çapulcu
dediklerine haddini bildireceksin. Ha bunu yaparken demokratik hakları, Kürtçe
eğitim hakkını, Kürtlerin demokratik taleplerini ıskalarsan, işte o zaman
PKK’yı haklı hale getirirsin. Kürt Sorunu olarak adlandırdığımız demokrasi
sorununu reformlarla çözerken diğer yanda ehliyetli bir savunma gücü ile terör
yapacağım, kurşun atacağım diyenlere nefes alacak alan bırakmayacaksın. Bunu
sağlayabildiğin sürece bölgede yaşayan Kürt halkı da iki arada bir derede
kalmaktan, PKK’nın tehdidinden kurtulacak ve sesini daha çok çıkarabilecektir.
Türkiye’nin
ehliyetsizlik sorunu sadece terör konusunda değil ama bu ehliyetsizlik çok can
alıyor, can yakıyor ve her geçen gün bizi daha fazla bölüyor. Artık şu arabayı
ehliyetle kullanmak için bir aklın oluşması şart. Aksi takdirde arabayı direğe,
kaldırıma, taşa, duvara çarpmaya devam edeceğiz. Burada cana geleceğine mala
gelsin demek de iş görmüyor çünkü her gelen cana geliyor!