12 Ekim 2009 Pazartesi

AÇILIM “HESABI”

Kürt açılımı, demokratik açılım, ıvır açılım, zıvır açılım... Herkes bir isim tutmuş açılıyor. Açabildiğiniz kadar açın diyorum. Ben de bir dost ile sohbet açılımı yapıyorum. Fena haller var bizim açılımda.

Yıl 1992 ve Doğan 6 yaşında Muş Malazgirt'ten batıya açılım ile başlayan hikayesini yavaş yavaş anlatıyor. Çok fazla detaya gerek yok. İlkokula 11 yaşında başlıyoruz. Tahayyül edebiliyorsunuz umarım. 11 yaşında biri ve 7 yaşında 29 kişi. 29 kişinin üzerinde mavi önlükler ama Doğan takım elbise ile çünkü üzerine önlük bulamıyorlar. 3. sınıfa geçtiğimizde Doğan boy ve fizik avantajı ile elinde bir cetvel sınıfa terör estiriyor. Yeni gelen ders öğretmeni kapıyı açtığında içeride tık yok ve öğretmen Doğan'a “pardon hocam dersi benim sanmıştım” diyor. Doğan gayet kendinde bir öğrenci olarak “hayır öğretmenim ben sizin öğrencinizim, derse gelmenizi bekliyorduk” diyor. Detaya gerek yok demiştik. Doğan kısa yoldan bugünkü 6.sınıf o zamanın ortabir öğrencisi olarak yaş haddinden tasdikname ile okuldan ayrılıyor. Açıkçası kendisi de çok meraklı değil okumaya çünkü okumak için geç bırakılmış. Doğan kendi halinde yaşamaya devam ederken bir gün bir toplantııda buluyor kendini. Etrafı yıllar önce birlikte memleketini terkettiği akrabaları ve bir takım üniversite öğrencisi ile dolu. Toplantı Kürt meclisi halinde Kürt kimliği üzerine doğaçlamalar ile devam etmekte. Doğan'ın kafası bir noktada bunalıyor. Doğan kendi gibi davranarak hiç çekinmeden araya girip “siz bir saattir ne anlatıyorsunuz, benim kafam hiçbirşey almıyor” diyor. Üniversite öğrencilerinden biri Doğan'a cevaben, “Senin kafan mı güzel hiçbirşey almıyor ve sen kürt değil misin” şeklinde bir soru yöneltiyor. Doğan ise herzaman ki hazırcevap hali ile “benim kafam 24 saat güzel, ben doğma büyüme kürdüm, anam da, babam da, dedem de ve onun dedesi de kürt” diye yapıştırıyor cevabı. Tartışma uzuyor ve son nokta yine Doğan tarafından “Siz toplantınıza devam edin, ben sadece kürtlerin olmadığı, Türkün, Çerkezin, Pomağın, Lazın vs. olduğu ortamlara gidiyorum” şeklinde konuluyor.

Doğan'ın anlatacakları bu kadar değil. Elbette sohbet çeşitli betimlemeler ile devam ediyor. Benim anladığım, kendisini uzun zamandır olmasada yakınen tanıdığımı düşündüğüm Doğan açılıma güzel bir nokta koyuyor. Biz diyor, yıllar önce buraya geldik, 20 senedir düzenimizi kurduk ve artık kim bizi buradan neden söküp atmak istesin? Benim kiminle nerede ne zaman ne şekilde ilişki kuracağıma benden habersiz kim nasıl karar verebilir? Ben yeri geldi Türk kızı ile de kürt kızı ile de birlikte oldum. Yeri geldi hiçbir Kürdün olmadığı ortamlarda çok da mutlu oldum. O halde uzun zamandır siyasilerin diline dolanan “açılım 'hesabı'” acaba neyin hesabı? Zaten seneler önce köyümüz yakılıp yıkılarak buralara adeta sürgün edildik. Bugün yeniden başka bir karmaşaya başka bir acıya ve yıkıma ne gerek var?

Doğan'ın soruları çok büyük manalar taşıyor. Doğan hiçbir zaman bu kadar gerilmeyen toplumun bugün neden gerildiğini merak ediyor ve bu gerginlikten büyük rahatsızlık duyuyor. Doğan Türkçe konuşmaktan gayet memnun, tıpkı anadili olan Kürtçeyi çok sevdiği ve konuştuğu gibi... Şimdi biz şunu soruyoruz, sorun nerede? Birilerinin açılım hesabına biz de kardeşlik ve dostluk hesabı kuruyoruz ve her yeni günde bu hesabımızı büyütüyoruz.
11/10/09

3 yorum:

  1. insan duygulanıyor..ne denir ki daha başka..eminim çoğu T.C Kürt kökenli vatandaşımızda böyle düşünüyor..hemen aklıma da şu laf geliyor :

    namussuzların konuşabildiği şu ortamda biz namuslularda sonuna kadar konuşmalıyız sesimizi duyurmalıyız..

    bunlar belkide " herkesin bildiği sırlar" ...

    kardeşlik ve dostluk hesabına bir destekte benden..evet büyüyoruz..

    YanıtlaSil
  2. Kardeşlik vurgusu güzael ama sanki yok sayarak ve hataları sahiplenerek devam der gibi olmuş. Yada öyle denmek istenmedi de öyle bi şekle mi dönüştü merak ediyorum...

    YanıtlaSil
  3. hataları yok saymak değil sorunun aslında konuşulanlarla, siyasilerin meşreplerince değil esas sorunu yaşayanlarla anlaşılabileceğine inanmak... Rantlara karşı gerçek çözümü aramak belkide...

    YanıtlaSil