1 Aralık 2013 Pazar

Yarın TUİÇ Kongresi Var!

Türkiye'den ayrıldığım andan itibaren sanırım en zor akşamı geçiriyorum. Bir yanım kıpır kıpır bir yanım mahzun. İçim kıpır kıpır çünkü sabaha TUİÇ etkinliği var, mahzun halim ise canlara, yoldaşlara, dostlara mesafelerce ötede olmaktan. Burada siyaseti, uluslararası ilişkileri "gençlik" kelimesi etrafında yazmaktı derdim hep. Bugün "bir çocuk sevdim" şarkısındaki "çocuğun", TUİÇ'in, artık "genç" olduğunu görüyorum. Oysa ben hep TUİÇ ile çocukmuşum ve şimdi "hep çocukluğa özlem duyarız" sözünü çok daha iyi anlıyorum.

Yarın sabah TUİÇ'in kongresi var canlar! Kadir Has Üniversitesi'nde Türkiye'nin ilki olan TUİÇ "Yahudi Çalışmaları Merkezi" Tel Aviv Üniversitesinden Moshe Dayan Enstitüsü'nün katkısı ve ortaklığıyla, "DünyadakiYahudi Göçleri, Osmanlı ve Türkiye Yahudileri" başlığı altında, iki gün boyunca birbirinden kıymetli konuşmacı ve katılımcı ile belki de Türkiye'de en zor konuşulan konulardan birini daha tartışacaklar. TUİÇ'in en sevdiğim yanı her zaman zordan çekinmemesi olmuştur. Türkiye'de ne kadar yasaklı konu varsa konuşulmaya çalışılması, ifade özgürlüğüne verdiği önem, demokratik bir çevrenin oluşmasına duyulan istek ve daha nice güzel şeyi TUİÇ ile tattım ben.

Yarın TUİÇ'in kongresinde bulunamayacak olmak değil de en çok bu etkinliğin mutfağında çalışamamak koyuyor bana. Şimdi biliyorum bizim çocuklar vızır vızır çalışıyorlar, son kontroller yapılıyor, kim nerede, neden sorumlu olacak. Hangi konuk ne konuşacak, açılış konuşmaları nasıl yapılacak, fotoğrafları kim çekecek vs. Ama onların farkında olmadığı ve benim uzaktan gözlemlediğim bambaşka bir şey var. TUİÇ artık çocuk değil! Amatör ruhu kaybetmemek suretiyle gençleşen ve "adam olma" yoluna giren bir kurumdan bahsediyoruz artık. Ben yarın yapılacak etkinliğe dair mesajımı "ingilizce" yazıyorsam ve bu etkinlik başka bir ülkeden bir enstitü ile birlikte yapılıyorsa herkesin rahatlıkla "bravo gençler" demesi gerekiyor. Tebrik etmek gerekiyor çünkü bu çocukların, gençlerin, idealistlerin arkasında ne devlet fonu var, ne de herhangi bir kuruma boyun eğip "emredersiniz ağam" demediler. Hataları, eksikleri yok mu, elbette olacak, çünkü onlar amatör ruhu da kaybetmeden büyüyorlar, samimiyetsiz bir ortam olmaktan ısrarla kaçınıyorlar ve bence en doğru şeyi yapıyorlar.

Dostlar yarın TUİÇ'in kongresi var ve açıkçası ben bu kadar uzaktan büyük bir heyecan duyuyorum. Orada olamamak zor geliyor ama olmamam gerektiğine de vakıfım. Biliyorum öncekilerden çok daha güzel olacak. Biliyorum çıktıları, getirileri sadece TUİÇ'e değil, TUİÇ'i sevmeyenlere de olacak. İçinden geçtiğimiz zaman diliminde "Yahudi" adıyla kongre yapmak kolay değil. Yine bir takım kıyafetler giydirilecek TUİÇ'e, yine arkada birileri aranacak. Siz işinize bakın canlar, siz çalışın, hayal edin, hayallerinizin gerçekleşeceği günü düşünün. Barışa, demokrasiye, insan haklarına, diyaloğa, insanca yaşanılabilir bir atmosfere dair bir damla katkınız olursa ve bunu yaparken de naif bir romantizmden ziyade gözleri keskin bir şekilde etrafınızda gelişen olayları okuyabilen bir duruşa sahip oldukça sizlerin yolu hep açık olacaktır. Kongreniz insanlığa katkı sunsun. Hani Hz. Ali demiş ya "bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum". Siz öğrenmeye ve öğrendiklerinizi de paylaşmaya devam edin. İnanın bilgiden daha güçlü bir şey yok. Okumaya, okumayı teşvik etmeye devam edin ki kan kokusu yerine gül kokusu sarsın etrafı.

Kongreniz, çalışmalarınız mübarek ve hayırlı olsun. Siz bu kongreyi bensiz o kadar iyi yapın ki ben sizsiz olduğuma o kadar iç geçireyim. Bu da benim sınavım olsun.

Burak YALIM  (@burakyalim)
TUİÇ Onursal Başkanı   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder